hastanin-namazi-5

Derleyen  Hüsnü Köktürk   ilahiyatçı TB6BHK     

https://husnukokturk.wordpress.com/hastanin-namazi-husnu-kokturk-derlemesi-2/

Resulu Ekrem HZ muhammed (sas) hadislerden çıkan ima ifadeleri :

  îmâ ederken secde için, rükû için eğildiğinden daha fazla eğilir.

(Sücud için olan îmâ, ruku için olan îmâdan aşağıca olur, yani biraz daha eğilir.)Memmet Zihni efendi tercemesi

Sücudunu rükûundan daha aşağı eğilerek yapar. (İbni Abidin)

“Gücün yeterse toprak üzerinde namaz kıl Bu mümkün değilse imâ ile kıl ve secdeni rükûundan daha fazla eğilerek yap” Hamdi Döndüren tercemesi.

*************************************************************

İmran İbni Husayn şöyle demiştir.-Bevasir illetine mübtela idim. Nebiyy-i Ekrem sall’llahu alethi vesellem’den salat-ı marızm keyfiyetini sordum. “Ayakta kıl, gücün yetmezse oturarak, ona da gücün yetmezse yan yatarak kıl.” buyurdu.  Buharî Buhari cit 3  sayfa 397– 572 nolu hadis’ i şerif. En kuvvetli hasta namazı delili, fakat burada îmâ  kelimesinden söz edilmiyor.Somalili Muhaddis  Zeyleî’  nin Arapça “Nasbur’-raye li ehadis el Hidaye” isimli kitabın Arapçasını çok zorlukla internet ortamımda DOC uzantılı dosyalar halinde bulabildim. Birbirine yakın, birkaç rivayet toplamış, zayıf gördüklerini de almış, bunlara “garip” ismini vererek tasvip etmediğini belirtiyor. Aşağıdaki hadis- şerif 174 üncü sahifede Cabir hadisi.  Bu hadis-i şerif Müsned-i Bezzâr’ da ve  Beyhâkî’ nin  mağrifet’ inde bulunuyor.

Hastalıkta namaz  Şafii mezhebinde de başını  yere, secde mahalline koyamayan kimse hakkında  tam görüş birliğine varılmamış konulardan birisidir.  Onlardan bir kısmı (imam-ı Gazali.+.İmamül Haremeyn..)yastık..vesaire gibi yüksek bir yer üzerine gerçek secde yaparlar. Onları bu şekilde davranışa sebep olan aşağıdaki hadis-i şerif olabilir

أنَّهاَ     كَانَ    بِهاَ    رَمَدٌ    فَسَجَدَتْ   على  الْمِرْفَقَةِ    فَجوْزَ   لَهاَ   رَسُولُ   اللّهِ

Ümmü Selemenin gözü ağrıyordu. Yastık üzerine secde etti.  Resulullah (sas) da ona bunu caiz gördü.

 Mebsut 384 hasta namazı   Abdürrezzak, Musannef, 11/478    İbn Ebu Şetbe, Musannef, 1/244

Îma nedir?  Cevabı zor gibi gözüküyor.

İma Arapça lügatlerde   ومأ yani (vav mim hemze) kökünden gelen bir kelimedir. Eşare, işaret etme, bazı yerlerde kinaye anlamına gelir. Gerçek anlamı budur. Böyle olmasına rağmen zamanımızda îma kelimesine dinsel bir anlan verilip dînî lügatlere işlendiğini görmekteyim. Kütübü sittede bile olmayan bir  îma kelimesine çeşitli anlamlar vererek dini lügatlere sokup  kesin anlam havası üretip,  bir ibadet tanımı olarak halka sunmak  ne derece sağlıklı yaklaşımdır, bunu anlayabildiğimi söyleyemem.. Bu tür yaklaşımların lügat kitaplarının sağlığını  olumsuz yönde etkileyebileceği kanısındayım. Zira îma kelimesi bazlarının   dediği gibi sadece baş eğmek olsaydı İmam gazali ve  hastanın,bir yükseltiye secde edebileceğini söyleyemezdi. Ayrıca: İbni Abidin den hasta namazı bahsinde İmamı züferin îma anlayışını görüyoruz.

(METİN :Kaşı gözü ve kalbi ile ima yapamaz. İmam Züfer buna muhaliftir. İmam-ı Züfer kaş ve göz ile îma yapılabileceği fikrindedir. Burada bilinmesini istediğimiz şey ima’nın  tek bir kalem olmadığı ancak, ibadeti anlatmaya yönelik bir işaret olduğudur. Rüku için öncelik bel eğilmesi şeklindedir, bunu yapamayan baş eğmesi şeklinde ima ile yapacaktır. Secdeye giden biri, secde yapamıyorsa eliyle secdeyi gösterip el iması yapamaz, el iması kabul görmemiştir. Çoğunluk kaş ve göz iması ile  de namaz kılmayı kabul etmemiştir.

****************************************************** Bazı fakihler ise Îmâ yı eğilmek olarak anlatmışlar fakat bunun baş ile mi  beden ile mi olduğunu açıkça belirtmemişler. Mehmet Zihni Efendi (Niğmetül-İslam)isimli  büyük fıkıh kitabında îmâ  için eğilir ifadesini kullanmış: (Sücud için olan îmâ, ruku için olan îmâdan aşağıca olur, yani biraz daha eğilir.) Ancak dip notlar, eğilme ifadelerini yönlendirme şeklindedir. dip notlar, kimlere aittir, eserin aslında mı vardır yoksa sonradan yetkili birileri mı ilave etmişlerdir, anlamam  benim için güç olabilir. Eserin ilk baskılarında bu konuda birtakım yazılar bulmak mümkündü.

 Îmâ da baş  kelimesine önem verenlerin  kaynak kitabı  Taberani nin  Camiul-Kebirisimli hadis-i şerif kitabındaki bir hadisi-şerif. 

 Açıklama: 

(Taberani hadis-i şerifinde ilk defa bir hasta için başını eğ şeklinde bir ifade zikredilmiş ise de bu ifade ihtimal, hasta az da olsa  rukuu ve secde için eğilemeyen yatalak birisi idi ve başını eğ şeklinde bir çözüm sunuldu. Baş eğme, tüm hastalara değil, sadece belini eğemeyen veya yatalak hastalara ait bir seçenektir.) Netice olarak hasta hakkındaki hadis-i şerifler arasında bir uyumsuzluk söz konusu değildir.

Bazıları îmâ’ yı sadece baş eğme hareketi olarak görürken bazıları da îma’ yı hem beden hem de baş eğmekle yapılabilen bir hareket olarak görüyorlar.  Beden eğilmesini îmâ sayan Zamanımız fıkıhçılarından biri

*************  FİKRİ YAVUZ       İslam  İlmihali     ****************

Secde ve rükuu yapmaktan aciz kalanlar, hastalık durumlarına göre rükuu ve secdelerini vücudu veya başı eğerek  işaretle yaparlar ki buna  İma denir. Vücut veya baş secde için rükû’dan biraz daha fazla eğilerek yapılır. Sh 170

AÇIKLAMA:   Bu tür ima tanımları biraz izaha muhtaçtır. Burada  isteyen başını eğsin isteyen vücudunu eğsin denilmemektedir. Ne zaman vücut eğilir, ne zaman baş eğilir bunu hastalık durumu belirler. …Bak Hamdi Döndüren Kıyam   ayrıca 20 satır aşşağıda   Mebsut 719 nolu diop not

http://fikih.ihya.org/islam-fikhi/kiyam-namazda.html  erişim 12 ağustos  2013….01/01/2020

Oturarak namaz kılmada rükû ve secdeler güç yettiği ölçüde yapılır. Eğer belin eğilmesi mümkün değilse veya sakıncalı olacaksa, başıyla imâ yapar.

 İmâda baş secde için rükûdan biraz daha fazla eğilir. Böylece ikisi birbirinden ayrılmış olur.

yazının tamamı   için    http://www.geocities.ws/husnu66tr/hasta_namazi.htm     

    ANA SAYFA   MAIN PAGE Copyright © Hüsnü Köktürk Hasta engelli sandalyede oturarak namaz kılan